2022 Yılı Tek Günlük Turlar

2 Nisan 2022 -  Eşimle Yalova-Termal

2019’daki 7 günlük Amsterdam-Brugge turundan sonra( https://www.muratgokalp.com/amsterdambrugge) , araya pandeminin de girmesi sebebiyle, bir arada bir tur ya da sürüş yapamamıştık. Bu sebeple, onu da çok yormayacak bir şekilde kısa bir rota oluşturup, baharı bisiklet üstünde karşılamaya karar verdik. Rota, benim daha önce birkaç defa gittiğim Termal rotasıydı. Daha önceki sürüşlerde, yine tek günlük turlarda, Yalova’nın diğer yokuşlarını da çokça tecrübe etmiştim. Termal’e kadar olan kesim Yalova’dan itibaren (kısa bir yokuş haricinde) fazla yormayan bir rotaydı. Rotanın sonuna da bir kahvaltı ekleyince tam bir “lezzet rotası” haline de geldi.

Bostancı’dan itibaren sahil yolundan Pendik’e sürüp Pendik-Yalova feribotu ile Yalova’ya ulaştık. Yalova’nın sahilindeki bisiklet yolundan devam ederek Yalova’nın merkezini geçip meşhur ağaçlı yola ulaştık. Baharın kendini hissettirmeye başladığı bu günlerde yolun bu kısmı oldukça keyifli geçiyordu. Tabi trafik de bu saatlerde henüz yoğunlaşmamıştı ama dikkatliydik. (Termal’e yaklaşırken sola girerseniz, dik yoldan Sudüşen Şelalesi’ne doğru tırmanmaya başlarsınız. Yolun başlangıcı çok diktir. Sonra biraz daha insaflı hale gelir.)  Termal’in merkezine gelip etrafı dolaştık. Eşim çok uzun bir süre sonra tekrar geldiği için Termal’deki değişimi daha fazla hissetti. Sonra da merkezdeki mekanda açık havada keyifli bir kahvaltı yaptık. Çay faslından sonra yukarılara doğru sürüp uzun bir aradan sonra Atatürk Köşkü’nü ziyaret ettik. Daha sonra dönüşümüzü ağaçlı yolun Termal’e yakın olan tarafından başlatabilmek için ana yol yerine mahalle aralarına girdik. Dik yolda inişe dikkat edip ağaçlı yolda keyifle pedal çevirmeye başladık. Yalova merkeze kadar hafif tempoyla gelip aynı bisiklet yolundan feribota ulaştık. Bu turun eşim için en zorlu kısmı Pendik-Bostancı dönüşü oldu. Hem yorgunluk hem de (Brooks da olsa uzun süre kullanılmadığı için) selenin verdiği sıkıntı onu zorladı ama sağ salim eve vardık. 2002 yılını da böylece açmış olduk.

Strava linki

Mesafe : 60,80 km

Süre : 05:17:20              

Ortalama Hız : 11,5 km/sa        

Maksimum Hız : 34,5 km/sa        

Toplam Yükselme : 286 m

23 Nisan 2022 -  Bostancı-Pendik-Yalova-İznik-Boyalıca-Altınova-Pendik-Bostancı

 

2022 turlarım için yapacağım antrenmanımı, klasikleşen İznik Gölü rotasını biraz daha zorlaştırarak yapmayı denedim. Artık Bostancı sahilinde de sürmekten uzak duruyorum. Kendimi en kısa sürede karşıya atıp daha az trafikte ve daha sessiz ortamlarda pedal çevirmeyi tercih ediyorum. Klasik rotam, daha fazla yeşillikler içinde olma ve eğimleri daha keyifli hale getirmek amacıyla, Eskihisar’dan Topçular’a geçip, Topçular-Altınova-Boyalıca-İznik-(güneyden) Orhangazi-Yalova-Pendik üzerinden Bostancı’ya dönüş şeklinde. Bu rotada, tek başına ve arkadaşlarla birlikte çok sefer turlamıştık. En keyifli yeri de Boyalıca’nın tepesinden İznik Gölü manzarasını seyretmektir. Hemen sonrasında da sert bir iniş başlar.

İşte bu sert inişi sert bir çıkışa dönüştürmek için rotayı tersinden geçmeye karar verdim. Yalova’dan Süpürgelik’e çıkan yolu da uzun zamandır geçmemiştim. Yolu yoğun bir biçimde yaşamayı ve az mola ile, turu geç olmayan bir saatte tamamlamayı hedefledim.

Sabah Bostancı’dan ilk Pendik seferini yakalamak için karanlıkta yola çıktım. Bisikletlerin konduğu ilk (diğeri de son) vagonda benden başka kimse yoktu. Pendik’teki Marmaray’ın durağından hızlı feribota doğru, saati de göz önüne alarak çabucak ulaştım. Feribotta tost-çay ikilisi ile kahvaltıyı hallettim. Yalova’ya ulaşınca benzinlikte su takviyesi yaparak süpürgelik yokuşuna doğru pedal çevirmeye başladım. Yokuşu tanıdığım için rahat bir biçimde tırmanmaya başladım. Trafik de çok yoğun değildi Süpürgelik’in tepesinde kısa bir mola verip Orhangazi’ye indim. İznik Gölü’nün çevresindeki yolun güney bölümünü daha çok severim. Daha dar, daha yokuşlu, daha manzaralı ve daha sakindir. Yolun başlangıcına ulaşırken de gölün en batı kıyısının kenarından geçip yola bağlanırsınız. Sonrasında da Sölöz ve Narlıca’nın sert yokuşlarını tadına bakıp düz bir şekilde İznik’e doğru yollanırsınız. Sakin bir şekilde bu bölümü geçerken etrafta baharın yeni yeşillikleri kendini gösteriyordu. Yol boyu köpekler herhangi bir sorun oluşturmadı. Kimisi uyukladı, kimisi de fazla ısrar etmedi.

İznik’e varıp yemek molası verdim. Sabahtan beri su haricinde bir şey yiyip içmediğim için acıkmıştım. Yemekte biraz oyalansam da başka bir zaman kaybı olmadan Boyalıca’ya doğru pedal çevirmeye başladım. Boyalıca’ya geldiğimde sağa dönüp Altınova levhasından içeri girdim. Beklediğim sert çıkışa gelmiştim. İlk metrelerden itibaren pedallara güçlü bir şekilde basmamı istiyordu normalde uçarcasına indiğim o yokuş ve intikamını alırcasına beni zorluyordu. İniş yerine yokuş çıkmanın bir faydası da zaman zaman durup fotoğraf çekebilmenizdir. Ben de fotoğraf fırsatlarını dinlenme fırsatına da dönüştürerek tepeye kadar çıktım. Tepede göle bir selam çakıp, aslında benim için hep bir “tatlı çıkış” olan yolu tatlı iniş haline getirdim. Çok oyalanmadan yeşillikler içinde köyleri aşıp Altınova’ya vardım. Yalova’ya kadar 20 km.’lik son düz bölümü de yoğun trafikte tamamlayıp Yalova-Pendik feribotuna ulaştım. Pendik sonrası sahilden Bostancı’ya ulaşmak akşam saatlerinde tam bir işkenceye dönüşüyordu. Kendi standartlarım için hızlı sayılabilecek bir şekilde turlamış ve yokuşlarını daha da sert hale getirdiğim klasik rotamda bir antrenmanı  daha tamamlamış oldum.

Strava Linki

Mesafe : 154,02 km          

Süre : 09:05:43              

Ortalama Hız : 16,9 km/sa        

Maksimum Hız : 45,0 km/sa        

Toplam Yükselme : 994 m  

28 Mayıs 2022 - Şile Çevresi Antrenman

Haziran ayında yapmayı planladığım 2 günlük İğneada-Kıyıköy turu için, Mayıs sonunda bir günlük bir antrenman yapmayı planlamıştım. Uzun yıllar önce arkadaşlarla yaptığımız Şile-Ağva-Şile turundan beri Şile tarafında uğramamıştım. Bu sefer (arabayla ulaşıp) Şile’den başlayarak tekrar Şile’ye ulaşacağım tek günlük bir ring tur planladım.  Bolca yokuş çıkmayı göze alıp, daha önceki yollardan geçmeyen bir rota çizdim. Önce batıya, Sahilköy’e doğru kıyıdan pedallayıp sonra güneye dönecek, ardından ana yola ulaşıp kuzey doğu ve sonunda batıya yönelerek tekrar Şile’ye varacaktım. Çok keyifli bir güne çok erken başladım. Şile’nin limanındaki mendireğe arabayı park edip Tito’yu hazırladım. Şile’nin merkezinde bir börekçi bulup çay ve börek ikilisi ile kahvaltıyı hallettim. İstanbul yolundan hızlıca Şile’nin çıkışına vardım. Işık Üniversitesi’ni geçip Sofular Köyü ayrımından kendimi tali yollara attım. Sahilköy’e kadar inişli yokuşlu ama eğlenceli bir şekilde ilerledim. Ardından güneye dönerek sert bir tırmanışla yükselmeye başladım.  O andan itibaren de rota adına bir şeylerin ters gittiğini anladım. Çevremi bir anda devasa çöp kamyonları ve sarı damperli kamyonlar sarmaya başladı. Ne kadar uzak durmaya çalışsam da kaçınılmaz sonumu gördüm. Rotam kayı atık depolama ve bertaraf tesisinin yanından geçiyordu. Buradaki tesisi de ilk defa görüyordum. Kamyonlarca ezilmekten hali kalmamış olan asfalt yol bir noktadan sonra toprak bir yola dönüştü ama oralarda kamyon trafiği azalınca çok da sorun etmedim. Sadece çok toz oluyordu. Tam çöp kamyonlarından kurtuldum derken bu sefer de sarı damperli kamyon filosuna denk geldim. İşin kötüsü, bir iki tane değil, tüm yolda sıra sıra sarı damperli kamyon kuyruğu vardı. Oralarda madencilik faaliyetleri olduğu için kamyonlarıın olabileceiğini düşünmüştüm ama bu boyutta değil. Çok büyük bir inşaat faliyeti olmalıydı buralarda. Ama aslında beklediğim şey, bu tür alanları bekleyen köpeklerdi. Kamyonlardan köpeklere sıra gelmedi. Kamyon taburu beni ana yola kadar takip etti. Daha doğrusu ben onları takip ettim. Köşe kapmaca oynadım. Ana yolun altında geçen tünelden kısa süre sonra da bir daha görüşmemek üzere vedalaştık. :) Kömürlük ve Bıçkıdere’nin güzel yollarında ine çıka ilerliyordum ama acıkmaya da başlamıştım. Doğru dürüst yemek yiyecek bir yer bulamayınca Darlık’a kadar yolda devam ettim. Yolun sağında arka arkaya park edilmiş motorsikletleri görünce buraların iki tekercilerin mekanı olduğunu anladım. Yemek ve dinlenmeyi bir arada halledip Şile’ye doğru yola devam ettim. Teke Köyü, Yeniköy ve Çayırbaşı köyleri üzerinden tekrar Şile’ye ulaştım. Arabayı ulaşmak için çıkılacak son bir yokuş 99 Km.’nin son metrelerini daha da zorlu bir hale getiriyordu.

 Strava linki

Mesafe : 99,04 km            

Süre : 06:46:52              

Ortalama Hız : 14,6 km/sa        

Maksimum Hız : 50,5 km/sa        

Toplam Yükselme : 1.451 m