Karadeniz'den Akdeniz'e : Sinop-Anamur Bisiklet Turu (01-09 Ekim 2016)


 Merhaba,
Uzun bir süredir hayal ettiğim, benim için farklı anlamlar taşıyan ve araya yurt dışı planlarının girmesiyle sürekli ertelediğim Sinop-Anamur turunu sonunda gerçekleştirdim. Bu turu yalnız yapacağımı düşünüyordum. @osmankıtay’la bir araya geldiğimizde kendisiyle de paylaştım. Sonucunda, erken dönmesi gerektiği için, turu birlikte tamamlamamış olsak bile, muhteşem keyifli bir 7 gün geçirdik. Kendisine bir kez daha çok teşekkür ederim.

1. Gün : Sinop-İnceburun-Türkeli
Cuma akşamı Kamil Koç’la Sinop’a hareket ettik. Sabah Sinop otogarında bisikletlerimizi yola hazır hale getirdik.

İnceburun yolundayız

Türkiye’nin en kuzeyindeki fener.

“En kuzey” hatırası

Ayancık’tan sonra yokuşlara sararken yemek molası iyi geldi.

“Miki”ye dikkat :)

Meraklı küçükler…

Sinop-Türkeli
Çıkış : 08:00
Varış : 18:40
Mesafe : 117 km.
Yolda geçen süre : 07:28
Ortalama hız : 15,69 km/s
Maksimum hız : 70,66 km/s (Lastikleri Schwalbe Marathon Supreme HD’ye çevirdim. Rekor geldi )
Ortalama eğim çıkış : %5
Maksimum eğim çıkış : %17
Ortalama eğim iniş : -%4
Maksimum eğim iniş : -%17

2. Gün : Türkeli-İnebolu-Küre
Türkeli’de kaldığımız otel daha önce kıyıdan İstanbul-Samsun turumda kaldığım oteldi.

Uzaklarda İnceburun

Karadeniz’in ender mavi halleri…

İnebolu’dan sonra 16 km.lik yokuşa başladık.

Yüksekler sis içinde…

Sonunda Çuhadoruğu geçidindeyiz.

İnişin ardından Ersizlerdere kanyonu göründü.

Bulut şelalesi…

Yaklaşık 13 sene önce buralara gezmeye gelmiştik. O zamandan beri Ecevit çorbasını içmenin hayalini kuruyordum.

Ecevit çorbasını adının kaynağını sorduğumda, sanılabileceğin aksine, Bülent Ecevit’le ilgisi olmadığını öğrendim. Tepedeki Ecevit köyünün çorbasıymış.

Bu saatten itibaren hava karardı ama önümüzde Küre’ye kadar uzanan bir tırmanış vardı. Fark ışıklarımızın aydınlığında ana yoldan ayrılıp Küre yoluna girdik. Tırmanışımız merkeze kadar devam etti. Girişte kalacak yerle ilgili bilgi almak istediğimizde bize çok yardımcı oldular. Otel yerine öğrenci yurdunda konaklamamızı sağladılar ve para da almadılar. Öğrenci yurdu deneyimi turumuzun ilginç deneyimlerinden biri oldu.

Türkeli-Küre
Mesafe : 81,97 km.
Yolda geçen süre : 06:57 saat
Ortalama hız : 11,78 km/s
Maksimum hız : 59,63 km/s
Ortalama eğim çıkış : %8
Maksimum eğim çıkış : %13
Ortalama eğim iniş : -%5
Maksimum eğim iniş : -%11

3. Gün : Küre-Kastamonu-Ilgaz
Kahvaltı için börek güzel bir seçimdi


Uzaktan Küre ve bakır işletmesi


Bir geçit daha…


Ve bir tane daha…


Ilgaz Dağına doğru…


Kastamonu’da öğle yemeğinde kuyu kebabı yiyelim dedik. “Kasaplar arası” denen bir yerde yedik kuyu kebabını. Bu arada da Ilgaz Dağı tüneli hakkında bilgi aldık. Henüz trafiğe açılmamış olsa da içinde araçların geçtiğini öğrendik. “Siz bisikletle geçersiniz” yorumunu aldıktan sonra da tüneli deneyebileceğimizi anladık.
Uzun bir tırmanıştan sonra tünel inşaatını gördüğümüz halde yine sorma ihtiyacı hissettik. Şantiye alanından geçip tünele girdik. Aydınlatılmamıştı ama far ışıklarımızla gündüz gibi aydınlattığımız için herhangi bir sorun olmadı. Şu an Türkiye’nin en uzun tünelinden geçen belki de ilk bisikletçilerdik.


Osman tünelde olmaktan biraz tedirgin de olsa onun için de güzel bir tecrübe olduğuna eminim.


Tünel çıkışında şantiyeden ayrılıp ana yol bağlandık. Yol yeni asfaltlanmış ama trafiğe açılmamıştı. Yani bomboş ve “kaymak” asfaltta uzun bir inişe geçtik Ilgaz’a doğru. Hava o kadar soğudu ki, yanımızda ne varda üstümüze giymek zorunda kaldık. Rüzgarlık üstü yağmurluk vardı bende.
Ana yola kadar inip Samsun-İstanbul yolu üzerindeki Akbak tesislerinde bulunan otelde kaldık.


Küre-Ilgaz
Çıkış : 08:10
Varış:23:30
Mesafe : 126,88 km/s
Yolda geçen süre : 08:02 saat
Ortalama hız: 15,21 km/s
Makimum hız : 59,63 km/s
Ortalama eğim iniş : %5
Maksimum eğim iniş : %12
Ortalama eğim çıkış : -%2
Maksimum eğim çıkış : -%13



4. Gün : Ilgaz-Çankırı-Kalecik
Ilgaz’dan aırılıp Çankırı’ya doğru tekrar tırmanmaya başladığımızda durup geriye baktık. Uzaklarda Ilgaz dağı…


İndağı Geçidi’nde Ali Dayı ile sohbet ettik.

Çankırı’dan daha önce hiç geçmemiştim. Yemek molasını Çankırı’da verdik.


İlginç bir biçimde günlerdir kavun yemek istiyordum ama kısmet olmuyordu. Yol üzerindeki sergiyi görünce aniden durdum. Osman’ı da durdurdum. Kavuncu arkadaştan güzel bir kavun seçmesini rica edip masasına oturdum. O andan sonra nefis bir kavunu Osman’la beraber mideye indirdim ki günlerin kavun yeme isteğini de en âlâsından karşılamış oldum. O koca kavunun hepsini nasıl yedik anlamadım.


Kavuncu ile sohbet ederken bize hiç deniz görmediğinden bahsetti. 46 yaşındaymış ve televizyon haricinde hiç deniz görmediğini söyledi. Hem ilginç geldi hem de üzüldüm. Çankırı gibi aslında pek de denize uzak olmayan bir yerde bunu söylemesi de daha vahimdi. “Çok işim var” dedi. “Bu tezgah kalkacak tarlayı ekeceğim.” Ankaradakiler bizden ekmek bekler. “ dedim ki “Sen Ankara’yı düşünme. Kendini düşün. Onlar ne yeseler doymaz.”

Yolun devamında Ankara yolundan ayrılıp Kalecik’e ulaştık. Öğretmen evini daha önceden aramıştı Osman. O sebeple yer problemimiz olmadı.

Ilgaz-Kalecik
Çıkış : 08:40
Varış :19:20
Mesafe : 123,84 km
Yolda geçen süre : 07:22 saat
Ortalama hız : 16,77 km/s
Maksimum hız : 59,63 km/s
Ortalama eğim çıkış : %3
Maksimum eğim çıkış : %9
Ortalama eğim iniş : -%3
Maksimum eğim iniş :-%10


5. Gün : Kalecik-Hirfanlı-Şereflikoçhisar
Bulutlu ve serin bir sabahta ayrıldık Kalecik’ten, Kızılırmak’a eşlik ederek…


Ana yola başanıp kısa bir süre Ankara-Samsun yolundan ilerledik. Bu arada da yol kenarında bir yerde harika gözlemelerin tadına baktık. (“Tadına bakmak” (!) “Gömdük” diyelim. )


Tüpraş’ın Orta Anadolu Rafinesi’nin yanından yola devam ettik.


Artık yollar, Osman’ın deyimiyle “Arizona düzlükleri” şeklinde ilerliyordu.


Yemek molasını Köprüköy’de verdik.


Kaman istikametine giderken ayrılıp yolumuzu Hirfanlı’ya çevirdiğimizde artık hava kararmıştı.


Havanın karardığı saatlerde Hirfanlı’daydık. Elektrik işletmesinin ve barajın misafirhanesinin olabileceğini ve kalabileceğimizi düşünmüştüm ama tesislerin girişindeki güvenlikçiler ve onların telefonla aradığı başka görevliler misafirhanelerde kalamayacağımız söylediler. Birisininki kapalıymış, diğerininkinde de, onun deyimiyle “Milletvekilleri, daire başkanları gelince kalıyormuş. Halka açık değilmiş. “ Çaresiz yola devam edecekken güvenlikçiler devam etmememizin iyi olacağını söylediler. Hem köpekler hem de köyler hakkında pek olumlu konuşmadılar. Gecenin o saatinde biz de söylediklerini test etmek istemedik. Bize sürekli geriye dönüp Kaman’a gidebileceğimizi söylüyorlardı. Biz de geriye dönüp gelirken durduğumuz benzinliğe gitmeye karar verdik. Karanlıkta geriye dönerken Osman yolun kenarındaki bir evin önündeki Doblo’yu fark etti. Rica etsek bizi Tuz Gölü’nün kenarına bırakabilir mi acaba diye düşündük. Kapılarını çaldım. Kendimiz tanıtıp içinde bulunduğumuz durumu anlattım. Evin babası 49 yaşında, torun sahibi bir arkadaştı. Evde misafirleri de varken bize yardımcı olmak için çıktı. Bisikletleri aracına yükleyip, Osman arkada ben önde, yaklaşık 30 Km.lik yolu sohbet ede ede geçtik. Göl kenarında, bizim haritadan daha önce gördüğümüz bir dinlenme tesisinin yakınında biz bıraktı. Kendisine çok teşekkür edip ayrıldık. Osman Şereflikoçhisar’a 19 km. yol kaldığını görünce oraya gitmeyi teklif etti. Yol düzdü. Biz de gecenin karanlığında, far ışığımız ve bolca kamyon eşliğinde Ankara-Adana karayolunda pedal basmaya başladık. Yaklaşık 1 saat sonra Şereflikoçhisar’a varıp bir otelde konakladık.

Kalecik-Şereflikoçhisar
Çıkış: 08:30
Varış : 22:00
Mesafe : 113,97 km.
Yolda geçen süre : 07:40 saat
Ortalama Hız : 14,85km/s
Maksimum hız : 50,61km/s
Ortalama eğim çıkış : %3
Maksimum eğim çıkış : %8
Ortalama eğim iniş : -%3
Maksimum eğim iniş : -%11


6. Gün : Şereflikoçhisar-Sultanhanı
Tuz Gölü manzaralı yol dümdüz ilerliyor.


Osman’ın Miki’si (Aslında oğlunun :) )


Osman’ın “Arizona düzlükleri”


Bu fotoğraf çekildikten kısa bir süre sonra, Osman 20-30 metre öndeyken, aniden durduğunu gördüm. Yanında da bir araba durdu yolun ortasında. Sebebini kafamı sağa çevirip koşarak gelenleri görünce anladım. 5 tane köpek -ki en öndekileri en saldırgan ve en iri olanıydı- arazinin ortasından Osman’a doğru koşuyordu. Arabadaki arkadaş da tesadüf eseri geçerken durumu fark edip engel olmak için araya girmişti. Uzaktan köpeklerin koruduğu sürüyü ve çobanı görünce rahatladım ama en öndeki köpek çok ısrarlıydı. Arabalı arkadaş da dahil üçümüzde de köpek kovucu vardı ve aynı anda kullandık. Bu arada da ben çobana bağırıp köpekleri çağırmasını istedim. Adam yine de bir süre daha bizimle köpeklerin arasında kaldı. Biz de oradan uzaklaştık. Allah’tan gece vakti değildi ki o zaman bizi kurtaracak birileri de olmazdı. o andan sonra ara yollardan değil de ana yollardan devam etmenin daha akılcı olacağına karar verdik.
https://s5.postimg.org/q62sda9lz/20161006_145622_768x1024.jpg[\img]


Aslında istikametimiz Karapınar olduğu halde gece vakti ara yollarda olmamak için yönümüzü Konya tarafında çevirdik. Akşamüstü Sultanhanı’na vardık. Tam kapanma saatinde çok kısa bir sürede gezdik Sultan Hanı’nın içini. Türkiye’de bulunan en büyük hanmış.


Akşam yemeğimiz harikaydı


Şereflikoçhisar-Sultanhanı
Mesafe : 112,97 km
Yolda geçen süre : 06:11 saat
Ortalama hız : 18,24 km/s
Maksimum hız : 36,08 km/s
Ortalama eğim çıkış : %1
Maksimum eğim çıkış : %4
Ortalama eğim iniş : -%2
Maksimum eğim iniş : -%7

7. Gün : Konya-Karaman
Sultanhanı’ndayken Osman’a ertesi günkü Konya yolunu otobüsle geçip güne Konya’dan başlamayı teklif ettim. Dümdüz yollarda, hiç değişmeyen bir manzarada bütün gün pedal basmak hiç keyif vermemişti ve bu yolda bütün bir günü harcama fikri de hiç sevimli gelmemişti. Sabah erken saatteki bir otobüsle Konya’ya gidip yola oradan devam ettik. Güzel bir kahvaltı sonrası yine düz olan ama nispeten farklı manzaralar sunan yoldan Karaman’a ulaştık.


Karaman’da Hatuniye medresesinin kapısı

Karaman’da Osman’nın dönmesi gerektiği için akşam otobüsünden bilet almıştı. Beraber yemek yiyip tur kutlaması yaptıktan sonra otelin önünden yolcu ettim. Ben de dinlenmeye çekildim. Bundan sonraki 2 gün yalnız olacaktım.

Konya-Karaman
Mesafe : 123,81 km/s
Yolda geçen süre : 05:51 saat
Ortalama hız : 21,12 km/s
Maksimum hız : 37,08 km/s
Ortalama eğim çıkış : %1
Maksimum eğim çıkış : %4
Ortalama eğim iniş : -%1
Maksimum eğim iniş : -%6

8. Gün : Karaman-Silifke
Sabah saatlerinde Karaman geride kaldı. Yola yalnız devam ediyorum.


Sertavul’a tırmanmaya başladım.

…ve Sertavul Geçidi’ndeyim.

Manzara harika… Hele 16 km’lik kesintisiz iniş daha da harika

Göksu Vadisi

Hava karadıktan sonra da epeyce yol almam gerekti yine Silifke’ye doğru. Özellikle son kilometrelerdeki %8lik yokuşlar günün sonunda “Bölüm sonu canavarı” etkisi yaratıyordu.

Karaman-Silifke
Çıkış : 08:15
Varış : 21:00
Mesafe : 150,59 km
Yolda geçen süre : 09:02 saat
Ortalama Hız : 16,12 km/s
Maksimum hız : 56,62 km/s
Ortalama eğim Çıkış : %4
Maksimum eğim Çıkış : %12
Ortalama eğim iniş : -%3
Maksimum eğim iniş : -%9


9. Gün : Silifke-Anamur
Akdeniz’le ilk buluşma…

Önceki turumuza (Antalya-Adana) göre bu sefer yollar daha az virajlı ve eğimli. Ben bir tanesinden geçtim ama ilerledikçe bir çok tünelin de yapım aşamasında olduğunu gördüm.

Eski yoldan bir kesit.

Akdeniz kıyıları


2 km % 15 eğim.

Önceki gelişimde 116’yı çıkmıştım. Şimdi iniyorum.

Gece vakti Mamure Kalesi. Yine önceki turumuzda Fatih’le beraber bu kaleyi de gezmiştik.

Veee geç saatte de olsa Anamur’a vardım. Hedefime ulaştım. Gece otobüsüyle de önce Antalya’ya oradan da sabah otobüsüyle İstanbul’a döndüm.

Bu maceranın da sonu…

Silifke-Anamur
Mesafe : 133,95 km
Yolda geçen süre : 08:55 saat
Ortalama hız : 15,00 km/s
Maksimum hız : 70,66 km/s
Ortalama eğim çıkış : %3
Maksimum eğim çıkı : %11
Ortalama Eğim iniş : -%4
Maksimum eğim iniş : -%21

Tur boyunca…
Toplam mesafe : 1085 Km
Günlük ortalama : 120km
Günlük ortalama yolda geçen süre : 07:30 saat